Son Dakika Haberler Haberiniz Olsun
Related Articles
Dünyanın sayılı üniversitelerinden kabul edilen Harvard Üniversitesi’nde Ortadoğu Çalışmaları Merkezi’nin başında bulunan Türk öğretim vazifelisi Prof Dr. Cemal Kafadar ve yardımcısı Rosie Bsheer, öğrenci gazetesi Harvard Crimson’ın haberine göre, Sosyal Bilimler Fakültesi Süreksiz Dekanı David Cutler tarafından vazifeden el çektirildi. Bilhassa geçtiğimiz yıl ABD’deki üniversite yerleşkelerinde başlayan protestolar sonrasında Filistin’e takviye veren ve İsrail’i eleştiren herkes, öğrenci yahut öğretim vazifelisi olmasına bakılmaksızın amaç alınmıştı. Harvard Sanat ve Bilim Fakültesi sözcüsü James Chisholm, husus ile ilgili argümanlar hakkında yorum yapmayı reddederken, bunun “kişisel bir mesele” olduğunu öne sürdü.
YAHUDİ KÜME FİŞLEMİŞ
Harvard Yahudi Mezunlar İttifakı tarafından mayıs ayında yayımlanan bir raporda, Kafadar’ın yönettiği Ortadoğu Çalışmaları Merkezi gaye gösterilmişti. Merkezin, İsrail’i sömürgeci ve yerleşimci bir devlet olarak gösterdiği ve ırkçılık, apartheid ve soykırım suçlamalarına yer verdiği tez edilmişti. Yahudi küme tarafından hazırlanan raporda, merkezin bölgedeki öbür hususlara gereğince yer vermediği ve İsrail-Filistin çatışmasına orantısız formda odaklandığı eleştirilmişti. Ayrıyeten, Kafadar’ın öğrencilere Filistin yanlısı görüşler söz ettiğine dair argümanlar da dahil olmak üzere, taraflı olduğu argüman edilen çeşitli etkinlikler ve programlar öne çıkarılmıştı. Bir öteki Yahudi küme Canary Mission da bu hafta Türk öğrenci Rümeysa Öztürk’ün Amerikalı kolluk kuvvetleri tarafından gözaltına alınması için fişleme yapmış, Öztürk’ün “Yahudi karşıtı” olduğunu öne sürmüş lakin buna delil olarak yalnızca ortak müelliflik yaptığı bir makale göstermişti.
HARVARD BASKIYA DİRENMİYOR
Okul gazetesine nazaran son günlerde Harvard, “antisemitizm” savlarıyla yahut bağlı kuruluşlarının “İsrail’e yönelik eleştirileriyle” gündeme gelen üniversite programlarına kamuoyu önünde ortasına uzaklık koyma tarafında adımlar attı. Harvard Halk Sağlığı Fakültesi, Batı Şeria’daki Birzeit Üniversitesi ile yürüttüğü araştırma iştirakini askıya aldı ve bu kuruma olan bağlarını koparması istikametindeki tekrarlanan taleplere boyun eğdi.
COLUMBIA REKTÖRÜ İSTİFA ETTİ
Öte yandan cuma günü, Columbia Üniversitesi Rektörü Katrina Armstrong, selefinin vazifeden ayrılmak zorunda kalmasından yalnızca dokuz ay sonra istifa edeceğini açıkladı. Her iki istifa da üniversitenin yerleşkedeki “antisemitik olaylara karşı yetersiz reaksiyon verdiği” tenkitlerinin akabinde geldi. Armstrong’un istifası, Columbia Üniversitesi’nin, Donald Trump idaresi tarafından dondurulan 400 milyon dolarlık araştırma fonunun yine sağlanmasını görüşmek üzere Trump idaresinin taleplerini kabul etmesinden birkaç hafta sonra geldi. Trump, üniversitenin İsrail’e eleştirel yaklaşan sesleri bastırmaya yönelik siyaset değişiklikleri yapmasını sağlamak için 400 milyon dolarlık federal fonu kesmişti.
CEMAL KAFADAR KİMDİR
1954 İstanbul doğumlu olan Cemal Kafadar, ortaöğrenimini İstanbul Erkek Lisesi ve Robert Koleji’nde tamamladıktan sonra Kanada McGill Üniversitesi İslami Araştırmalar Enstitüsü’nde Osmanlı tarihi üzerine yüksek lisans ve doktora yaptı. Prof. Cemal Kafadar 1990’dan beri Harvard Üniversitesi’nin eğitim takımında yer alıyor. Cemal Kafadar, 2010’da Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’ne layık görülmüştü.
Harvard Üniversitesi’nde Ortadoğu Çalışmaları Merkezi
AKADEMİK HÜRRİYET İÇİN KAYGI VERİCİ
Prof. Dr. Cemal Kafadar’ın Harvard Üniversitesi’ndeki vazifesinden alınmasını Türkiye’deki tarih akademisyenleri şöyle kıymetlendirdi:
– Prof. Dr. Haluk Oral: “Kendisi çok kıymetli bir tarihçidir. Her vakit çalışmalarına, akademik görüşlerine hürmet duyulan bir isimdir. Bu türlü bir suçlamayla misyondan alınması bir saçmalıktır, savunulamaz. Bir akademisyenin niyet ve değerlendirmelerinden ötürü bu türlü bir muameleye maruz kalması yalnızca ABD’de değil dünyanın her yerinde bir saçmalıktır”
– Prof. Dr. Mehmet Ö. Alkan: “Cemal Kafadar Türkiye tarihi konusunda özgün bir uzmandır. Çok kıymetli bir isimdir. Siyonizm’e karşı olmakla anti-semitizm birbirine karıştırılıyor. İsrail hükümetinin şiddete dayalı siyasetlerine reaksiyon vermek Yahudiliğe karşı olmak demek değildir.”
– Prof. Dr. Tufan Gündüz: “Alanında çok başarılı bir bilim insanı kendisi. Yıllardır Harvard’da çalışıyor. Sıkıntıyı hem bir bilim insanı hem de vicdanlı bir şahsiyet olarak ele alıyordu. Bu husustaki duruşunu ve samimiyetini hiç bozmadı. Lakin bütün ABD ve Avrupa’yı işgal altına almış semitik-siyonist zihniyet sonunda onu da amaç aldı.”
– Prof. Dr. Ali Satan: “Hiç kabul edilemez bir durum. Harvard üzere bir üniversitenin bu kararı akademik hürriyet ve fikir özgürlüğü bakımından çok tasa verici. Şimdiye kadar ‘özgürlükler ülkesi’ görülen ABD’nin bu çeşit yasakçı bir tutum içine girmiş olması hem akademi hem de fikir özgürlüğü ismine düşündürücüdür. Cemal Hoca’nın çalışmaları hem Türkiye’de hem memleketler arası toplulukta dikkatle takip ediliyor, onun yanındayız.” (Musa KESLER)
TEKİN: FİKİR ÖZGÜRLÜĞÜNE SALDIRI
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Harvard Üniversitesi Ortadoğu Çalışmaları Merkezi (Center for Middle Eastern Studies-CMES) Müdürü Prof. Dr. Cemal Kafadar ve yardımcısı Rosie Bsheer’in, antisemitizm suçlamasıyla misyondan alınmasını kınadı. Bakan Tekin, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şunları söyledi: “Netanyahu rejiminin Gazze’de işlediği insanlık cürümlerini lisana getiren her sesi ‘nefret’ ile yaftalamak, hakikati karartma stratejisinin modülüdür. Prof. Dr. Kafadar ve Rosie Bsheer’in misyonlarından alınması, sadece iki akademisyene değil, niyet özgürlüğüne, vicdana ve üniversitenin kozmik kıymetlerine taarruzdur. Bu karar, üniversitelerin bağımsızlığını siyonist iktidar sistemine teslim etme uğraşlarının son halkasıdır.”
– AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik: Harvard Üniversitesi Ortadoğu Çalışmaları Merkezi’ndeki vazifelerinden Prof. Dr. Cemal Kafadar ve yardımcısı Rosie Bsheer’in misyonlarından anti-semitizm suçlamasıyla alınmasını kınadı.
– Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Lideri Erol Özvar: Kafadar ve Bsheer’in misyonlarından antisemitizm suçlamasıyla alınmasını kınadı.
