Son Dakika Haberler Haberiniz Olsun
Related Articles
Türk sinema tarihine damga vuran isimlerden biri olan Filiz Akın 2 Ocak 1943’te Ankara’da doğdu… Konut hanımı anne ile terzi babasının kızı olan oyuncunun asıl ismi Suna Akın…
Liseyi bitirdikten sonra bir seyahat acentasında çalışmaya başlayan Akın’ın hayatı Artist mecmuasının 1962 yılında düzenlediği yarışa gönderdiği fotoğrafla değişti.
Yarışmayı kazanan Filiz Akın, usta direktör ve üretimci Memduh Ün ile tanıştı.
‘Akasyalar Açarken’ ile beyazperdeye adım atan Filiz Akın’ın oyunculuk macerası da bu sinemayla başladı.
Filiz Akın’ın Cüneyt Arkın ile başrolünü paylaştığı 1964 üretimi Gurbet Kuşları sineması, Antalya Sinema Şenliği’nde en âlâ sinema ve en uygun direktör mükafatlarını aldı.
1964 yılında rol aldığı ‘Kadın Berberi’ sineması, Filiz Akın’a aşkı da beraberinde getirdi.
Aynı yıl sette tanıştığı üretimci Türker İnanoğlu ile nikah masasına oturdu. Çiftin bu evlilikten İlker ismini verdikleri bir de oldu.
Filiz Akın, ‘Ankara Ekspresi’ sinemasında canlandırdığı Hilda karakteriyle 1971 Altın Portakal Sinema Şenliği’nde ‘En Âlâ Bayan Oyuncu’ mükafatını sahibi oldu.
Evlilik yalnızca 10 yıl sürdü ve Filiz Akın ile Türker İnanoğlu 1974 yılında yollarını ayırdı.
Ayhan Işık, Sadri Alışık, Yılmaz Güney, Cüneyt Arkın ve Tarık Akan üzere devrin ünlü jönleri ile birçok defa kamera karşısına geçen Filiz Akın, 1975 üretimi ‘Babaların Babası’ sineması ile sinemaya veda etti.
Filiz Akın verdiği bir röportajda kararının nedenini anlatmıştı:
Sinemayı özlemedim. Ben sinemanın bana taktığı; o sevgi, hürmet, hoşluklarla anımsanma tacını o denli kıymetli buluyorum ki. Sinemayı nitekim çok fakat çok seviyorum.Biz sevgi, hürmet, keyifli sonlar, fedakârlıklar üzerine hayatlar sunduk seyirciye. Onlar da bu sinemaları çok sevdiler. Vazifemin bittiğini hissettiğim an ise sinemaya veda ettim. Lakin sinemada kalan arkadaşlarımla daima gurur duydum. Artık aklımda pek çok öykü var, tahminen bu öyküleri anlatırım birilerine.
Bu vedanın beraberinde getirdiği ekonomik nedenler, Filiz Akın’ın hayatında şarkıcılık sayfasını açtı… 1979 yılında İzmir Fuarı’nda assolist olarak sahneye çıktı.
Usta sanatçı, otele döndüğü sırada bıçaklı bir kişinin saldırısına uğradı. Kısa müddette yakalanan saldırgan birinci sözünde Filiz Akın’a platonik aşık olduğunu söyledi. Daha sora verdiği sözde ise azmettirildiğini argüman etti.
1982 yılında Leon Bubi Rubinstein ile nikah masasına oturdu ve Paris’e yerleşti.
Filiz Akın, 1989 yılında uzak kaldığı setlere ‘Geçmiş Bahar Mimozaları’ dizisiyle döndü.
Usta sanatçı 1992 yılında ilk kitabı ‘Güzelliklere Merhaba’yı yayınladı…
Filiz Akın’ın ikinci evliliği de hüsran ile sonuçlandı. Çift 11 yıllık evliliklerini 1993 yılında noktaladı.
Yalnızlığı kısa süren Akın, 1994 yılında devrin MİT müsteşarı Sönmez Köksal ile evlendi. Çiftin nikâh şahitliklerini devrin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk yaptı.
Eşi Sönmez Köksal’ın Şubat 1998’te Paris Büyükelçisi olarak görevlendirilmesiyle, Filiz Akın resmen Paris Sefiresi oldu…
Filiz Akın’dan makus haber 2002 yılında geldi. Usta sanatçı kansere yakalandığını duyurdu. Vakit kaybetmeden tedaviye başlayan Akın, hastalığı yenmeyi başardı.
Filiz Akın, yaşadığı tecrübesi “Hayata Merhaba” kitabında kaleme aldı.
Ancak ağır ilaçlar, Filiz Akın’ın ses tellerinde hasara neden oldu. Sonrasında bir kulağında işitme kaybı olduğu ortaya çıktı.
Tatlı Dillim – 1972
Filiz Akın, 2011 yılında ‘Gün Akşam Oldu’ dizisiyle son defa kamera karşısına geçti.
Sinemaya dönüp dönmeyeceği daima merak konusu olan Filiz Akın yıllar sonra bir de itirafta bulundu:
Çok hoş bitirdim o işi! Kadın-erkek ilgisinde ayrılırken. “Sen benden çok daha güzelsin layıksın!” denir ya, ben de sinemaya o denli dedim. Hiç aklım kalmadı. Çok teklif geldi, hala geliyor, büyük paralar üstelik. Ancak artık beni ilgilendirmiyor.
Kariyerine oyunculuk, şarkıcılık, köşe müellifliği, program sunuculuğu üzere bir çok tecrübe sığdıran Filiz Akın uzun müddettir sıhhat problemleri ile gayret ediyor…
?
